Kurulduğumuz günden bugüne, özel tiyatroların sanatsal üretimini zenginleştirirken ekonomik, sosyal ve hukuki açıdan güçlenmesi ve sürdürülebilir hale gelmesini sağlamak için çalışmalar yürütüyoruz. Pandemi, deprem, sel gibi toplumsal olarak yaşadığımız acıların dinmesini dilerken, her türlü krizde özel tiyatroları savunmasız bırakan sorunlar için kalıcı çözümlerin hayata geçirilmesini, özel tiyatroların sürdürülebilirlik sorununu konuştuğumuz son 27 Mart olmasını bekliyoruz.
Halihazırda maddi zorluklar yaşayan, ayakta kalmaya çalışan, kamu kurum ve kuruluşlarından anayasal hakkı olan desteği bekleyen özel tiyatrolar olarak, toplumsal sorumluluğumuzun bilinciyle deprem alanına destek için #SahnedenDayanışma’yı başlattık. Ortağımız olan özel tiyatrolar, herkes gibi ellerindeki kısıtlı imkanları dayanışma için seferber etti ancak, ilgili kamu kurumlarınca korunması gereken tiyatro alanına dair özel bir çalışma yapılmadığını gördük.
Bugünü, depremden direkt etkilenen illerde faaliyet gösteren Akdeniz Bölge Tiyatro Kooperatifi’nden meslektaşlarımızla ve dayanışmayla kutluyoruz.
Özel tiyatroların sürdürülebilirlik sorununu konuştuğumuz son 27 Mart olması için, ortaklaştığımız ve gerçekleştirilebilir temel taleplerimizi tekrar kamuoyunun bilgisine sunarız.
- Tiyatrolar ticarethane, tiyatro sanatını icra edenler de tacir değildir. Mevcut mevzuatta özel tiyatroların faaliyetlerine özgü bir tanım yapılması gerekmektedir.
- Özel tiyatroların üstündeki ağır vergi yükü kaldırılmalıdır.
- Özel sektörün tiyatro alanını desteklemesi teşvik edilmelidir.
- Özel tiyatroların bağış alabilmesinin önünün açılmalıdır.
- Özel tiyatrolara yapılan çok sınırlı destek genişletilmelidir.
- Özel tiyatrolara SGK teşviki verilmelidir.
- Belediyecilik mevzuatında kültür sanat alanıyla ilgili gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
27 Mart Dünya Tiyatro Günü Kutlu Olsun!